Kültürel boşluk kavramı toplumdaki değer yargıları ile ilintilidir. Hem maddi hem manevi değerler göz önünde bulundurularak yaşanan değişimler kültürel boşluk kavramını ortaya çıkarmıştır. Kültürel boşluk iki kültür arasında meydana gelen farklılaşmadır. Bir diğer adı kültürel gecikme olarak bilinir.
Kültürel Boşluk Nedir?
Kültürel boşluk kavramı oldukça derin, geçmiş ile şimdi ve gelecek kuşağın sentezinden yapılan çıkarımlar doğrultusunda ulaşılan bir kavram olmuştur. İlk defa 1955 yılında Ogburn adı verilen bir sosyoloji uzmanı tarafından bu kavram ortaya konmuştur. Makalesinde özellikle kültürel boşluk için yeni gelen her bir neslin geçmiş kuşağını yaşamış olduğu maddi veya manevi değerleri anlayamaması, algılayamaması ve süreç içerisinde uyum sağlayamadığı için değişime uğraması olarak ifade etmiştir. Her toplumun kendi içerisinde işleyen bir yapısı ve yaşam tarzı bulunur. Birbiriyle uyumlu olması gereken bu yapıların geçmişin tanıklık ettiği kültürleri de barındırması gerekirken yeni kuşakta farklılaşma ve değişme yaşanabilir ve bu farklılaşma ve değişme kültürel boşluk adı kazanır.
Kültür boşluk nedir kavramını daha net bir şekilde anlayabilmek için kültürün biri ile ilişkisiei dikkat etmek gerekebilir. Mevcut olan toplum yapısındaki belirli değer ve kurallar bireyler tarafından benimsenir ancak toplum içerisindeki bu maddi ve manevi normların benimsenmemesi ve ferdi olarak bir açıklama yapılmaya çalışılması kültürü anlayamama ve bu sebeple kültürel bir boşluk oluşmasına etken bir nedendir.
Kültürel Boşluk Nasıl Yaşanır?
Kültürel boşluk yaşanması zaman içinde gerçekleşen ve hem bireye hem de topluma olumlu ve olumsuz pek çok etkisinin olduğu bir süreçtir. Maddi ve manevi değerler toplumun benimsemiş olduğu yaşam tarzına uyum sağlamalıdır. Ancak yaşanan toplumda veya kuşakta maddi kültür ile manevi kültür arasında belirli bir mesafe girdiği takdirde kültürel boşluk açığa çıkar. Kültürün genel yapısı içinde yer alan bütünlük de bozulma meydana gelmektedir. Bu hem sosyal açıdan hem de kişinin içinde bulunduğu kültürde sorunların oluşmasına sebep olur. Toplumsal olarak gerçekleşen bu sorunlar sosyal yapıda belirsizlik, dengesizlik gibi farklı sonuçları doğurur. Amerikalı sosyoloğun da ifade etmek istediği tam olarak buydu. Her yeni gelişme toplumun kültüründe farklılaşmayı sebep olmaktadır. Bu da kültür yozlaşmasına doğru giden bir süreci peşinde getirir. Sosyolojik anlamda yaşanan bu olumsuzluk tarihin pek çok noktasında karmaşa ve kaosa sebep olmuştur. Kültür sürekli olarak her yeni nesil ile aktarılan bir kavram olduğu için kültürel boşluk sorunu da hiçbir zaman bitmeyen durağanlaşmayan, sabit kalmayan ve sürekliliği bulunan bir durumdur.
O toplum içerisinde o zaman şartları altında yaşanan maddi ve manevi kültürdeki çekişmeler her zaman için kültürel boşluğu oluşturan etkenler arasında olacaktır. Denge ve uyum halinin yakalanamaması zamanla çatışmaya ve bu sürecin sürekli olarak bir kısır döngü içinde ilerlemesine sebep olur. Sorunu çözüme kavuşturabilmek için her iki kültür yapısı aynı anda ve birbiriyle denk bir şekilde değişime uğraması gerekir.
Kültürel boşluğun yaşandığı bir toplulukta kültürel boşluk örnekleri şu şekilde karşımıza çıkabilir:
Kültürel boşluğu yaşayan topluluk içerisindeki bireylerin bir kısmı gelişime açık olurken diğer bir kısmı geri planda kalabilir. Bu toplum içinde ikiliğe, sınıfsal farklılıklara, ezen ve ezilen gibi sınıfın oluşmasına sebep olabilir. Buna bir örnek verilecek olursa; teknolojik gelişmeleri benimsemiş olan ve bu değerler üzerine kendi dünyasını oluşturan kurumlar bu değişim ve gelişime ayak uyduramayan insanların arasında yaşanan bir çatışma olabilir veya kurumlarda genel olarak algılanamayan gelişmeler her zaman için toplum içinde bir adım geride olmasından kaynaklı olarak belirli tutarsızlıklar ve çelişkiler ortaya çıkmasına sebep olur. Bu kurumların insanlarla ya da insanların kurumlarla çatışma yaşamasına sebep olacaktır.
Yalnızca bir ülke içerisinde değil genel olarak tüm dünyada ve ülkeler arasında dahi yaşanmış ve hala yaşanabilir bir süreçtir. Batıyı ve batının teknolojisini, bilimini, ilimini kavramaya çalışan kişilerle beraber bundan yıllar önce varlığını sürdürmüş olan çeşitli kültürlerin hala orada belirgin şekilde yaşıyor olması kültür boşluğunun yaşanmasında ki en büyük sebeptir.
Kültürel Boşluk Neden Yaşanır?
Kültürel boşluk içinde bulunulan çağa ve döneme ayak uyduramayan insanların zamanla çağın getirdiği yeniliklere adapte olamamasından kaynaklı olarak bocalamalarından dolayı ortaya çıkar. Kültürel boşluk Türkiye içerisinde de belirgin bölgelerde kendini göstermeye devam etmektedir. Türkiye’de bazı kesimlerde son çıkan teknoloji oldukça yakından takip edilmektedir. Cep telefonları, akıllı cihazlar ve sınırsız bir gelişmiş gelişkinlikte tasarlanan otomobiller bir kesim tarafından rahatlıkla benimsenebilirken diğer bir kesimde ise hala; başlık parası, kan davası ve töreden kaynaklı yaşanan cinayetler yaşanmaya devam etmektedir. Bu durum o toplumdaki insanlar tarafından oldukça doğal karşılanmaktadır. Aynı bölgede aynı toprakta yaşayan kişilerin yaşamış olduğu bu farklılık büyük bir çelişkiye sebep olur. Bu da kültürel boşluk kavramını ortaya çıkarır.
Kültürel boşluk sosyoloji bilimi açısından değerlendirildiğinde toplumların kendi içerisinde çatışması ve eylemlerini adlandıramadığı için birbirini anlayamayan birey ve nesillerin oluşması demektir. Bu da ilerleyen süreçte toplumda sınıfsal farklılıkların, siyasal üstünlüklerin ya da üst yapı-alt yapı gibi kavramların oluşmasına zemin hazırlar.
“Kültürel Boşluk Nedir?” üzerine bir yorum